2.06.2012

Son 13


Kuala Lumpur'a geldiğimde 365'ten geriye sayıyordum. İlk günler ne kadar da zor geçiyordu. Şimdi kaldı 13 gün. Aileme kavuşacağım için çok mutluyum ama içimde bir burukluk yok desem yalan olur.
1 yılda Malezya'ya çok alışmışım da farkında değilmişim. Önceleri köri kokusuna dayanamadığım için restoranların önünden geçemezken , şimdi canım köri çekiyor. 35 derece sıcaklıkta hiç terlemeden, bunalmadan dolaşabiliyorum. Neredeyse -5 dereceye kadar soğutulan hırkasız adım atamadığım alışveriş merkezlerinde artık saatlerce gezebiliyorum. Hep diyorum ya, insanlar da tıpkı akışkanlar gibi bulundukları kabın şeklini alıyor.


Amma ve lakin; bu yıl hayatımın en az maç seyrettiğim yılı olarak kişisel tarihime geçti. Öyle ki bir tek Şampiyonlar Ligi maçı bile izlemedim. Final maçında dışarıdan gelen gol seslerine uyandığımda son penaltılar atılıyordu. İkinci ligi bile takip eden ben, Türkiye Ligi'nden sadece Fenerbahçe'nin maçlarını izleyebildim. Kimi maçlarda uykusuzluktan gözlerimin yarı kapalı olduğunu itiraf etmeliyim.

Euro 2012'de çeyrek finaller oynanırken Türkiye'de olacağım. Ailem ne der bilmiyorum ama kendimi şampiyona heyecanına kaptırmak için can atıyorum...

Hiç yorum yok: