25.04.2008

Futsal

Motorsporları için karting neyse futbol için de futsal o. Zico, Pele, Socrates gibi oyuncuların başlama noktası olmuş futsal.
En büyük ilgiyi Güney Amerika'da görüyor. Güney Amerikalılar neden bu kadar teknik oluyorlar sorusunun cevabı bu cümlede gizli. Belçika, İtalya, Arjantin ve Brezilya en önemli ligler. Son yıllarda Rusya da bu spora el atmış durumda. Örneğin Dinamo Moskova'nın futsal için ayırdığı bütçe 2 milyon dolar.

İlk defa 1930 yılında Uruguay'da oynanmaya başlayan futsal 1989 yılından itibaren FIFA tarafından kabul görüyor.

Türkiye'nin futsal ile tanışması ise 1,5 yıl önce Gündüz Tekin Onay'ın girişimleri sayesinde oluyor. Şu anda sadece Ömer Kaner'in teknik direktörlüğünü üstlendiği bir milli takıma sahibiz. Oyuncular ise üniversite öğrencilerinden seçilmiş. Tabi ki milli takımla sınırlı kalınmayacak. 2008-2009 sezonunda futsal ligi kurulması planlanıyor.


Futsalde, fizik güçten ziyade teknik beceri, esneklik ve sürate dayalı bir oyun oynanıyor. Futbola göre daha küçük bir saha, daha küçük kaleler, daha hafif bir top gerekiyor. Tüm bu özellikleriyle kadınlar için de çok uygun bir spor olduğunu söyleyebiliriz. Federasyon acaba bayanlar ligi kurmayı da düşünüyor mudur?

Futsal şimdilik 3 büyük takımdan ilgi, federasyondan maddi destek beklemekte. Elbette taraftar desteği de. Maliye bakanlığı durduk yere futbol kulüplerine vergi affı getirmek yerine, futsal takımı veya bayan futbol takımı kurma şartıyla vergi indirimine gitse daha rasyonel bir uygulama olmaz mı?

BFL 2. Kademe 3. Hafta Programı


Kadınlar Futbol Ligi 2. Kademe, 3. Hafta programı belli oldu.

1.Grup

26 Nisan 2008 16:00 Kartal Stadı
Kartalspor - Malatya Gençlik ve Spor

27 Nisan 2008 16:00 Kartal Bulvar Stadı
Yalıspor - Mersin Camspor

2.Grup
26 Nisan 2008 12:00 Buca İlçe Stadı
Bucaspor - Zeytinburnuspor

27 Nisan 2008 15:00 Balçova Stadı
Elit Çimenspor - Bursa Sağlıkgücü Gençlikspor

3. Grup
27 Nisan 2008 12:00 Güneşspor Gençlik Stadı
Adana İdmanyurduspor - Sakarya

27 Nisan 2008 13:00 Spor Akademisi Stadı
Marmara Üniversitesi Spor - Konak Bel.

24.04.2008

Derbide Neler Olur?


Pazar akşamı kazanan şampiyon olacak mı? Galatasaray kazanırsa bir hafta sonra 3 büyüklere karşı henüz galibiyet alamamış Sivasspor Galatasaray'ı yener mi? Fenerbahçe kazanırsa son hafta Trabzon'da 96 yılının ceremesini çeker mi? Bekleyelim ve görelim...

Pazar günü Galatasaray, İBB maçının kadrosuna yakın bir kadroyla sahaya çıkacak diye düşünüyorum. Ümit Karan yerine büyük ihtimalle Hakan Şükür oynar derim. Galatasaray orta sahayı kalabalık ve sağlam tutup Fenerbahçe'nin oyunu kanatlara yaymasını engellemeye çalışacaktır. Her zamanki gibi ilk 15-20 dakika baskı kurup, hızlı ataklarla gol arayacaklardır.

Fenerbahçe de buna karşı sakinliğini kullanabilir. Topu ayağa kısa paslarla oynayarak hem kendi oyun planının dışına çıkmayacak hem de rakibin ani ataklar geliştirmesini engellemeye çalışacaklardır. Sol kanatta Uğur Boral oynayacaktır. Zico, O'nun arkasına Vederson'u koyup Deivid'i sağa çekebilir. Kazım'ı eskisi gibi ikinci yarı düşünecektir. Selçuk mu Maldona mı sorusuna Zico'nun cevabı daha risksiz oynadığı düşünülen Maldonado olabilir. Selçuk'un Galatasaray'ın kuracağı baskı sonucunda tehlikeli alanlarda top kaybetme ihtimali Zico'nun kararını etkileyecektir. Semih mi Kezman mı sorusunun cevabını zaten hepimiz biliyoruz.

Aslında kimin oynadığı değil, nasıl oynadığı önemli. Seyri güzel, bol gollü bir derbi olması dileğiyle...

22.04.2008

BFL 2. Kademe 2. Hafta Sonuçları


Kadınlar Futbol Ligi 2. Kademe 2. Hafta maçları hafta sonu yapılan karşılaşmalarla tamamlandı. Sonuçlar şöyle:

1. Grup

Malatya Gençlik ve Spor 0-1 Mersingücü Cengiz Topelspor
Mersin Camspor 1-2 Kartalspor

2. Grup
Bursa Sağlıkgücü Gençlikspor 1-1 Trabzonspor A.Ş.
Zeytinburnuspor 4-2 Elit Çimenspor

3. Grup
Konak Bel. 1-3 Gazi Üniversitesispor
Sakarya Güneşspor 7-2 Marmara Üniversitesi Spor

21.04.2008

Altyapı !


Hepimiz sıkça Türkiye'deki altyapı sorunundan söz ederiz. Hepimiz Almanlar bu kadar üst düzey Türk futbolcu çıkarırken biz niye yerimizde sayarız diye düşünürüz. Türkiye'de altyapıyı kimsenin önemsemediği, başarıya bir an önce ulaşma arzusunun yavaş ve emin adımlarla kalıcı başarılara ilerlemenin önünü tıkadığını biliriz. Tüm bu bozuk sistemin içerisinde fenomen olmuş bir ismi atlarız hep. Ekrem Hoca'dan söz ediyorum, Ekrem Karaberber'den. Sakaryaspor altyapısından bu kadar çok futbolcu yetişmesinin sebebinden söz ediyorum...

O, 4 gol kralı 1 imparator sundu Türk futboluna.

Oğuz Çetin, Aykut Kocaman, Bülent Uygun, Hakan Şükür, Turan Sofuoğlu, Recep Çetin, Aykut Yiğit, Rahim Zafer, İlker Yağcıoğlu Ekrem Hoca'nın yetiştirdiği oyunculardan aklıma ilk gelenler.

Başka biri bu oyunculardan ikisini keşfetmiş olsaydı eminim şimdi bir Alex Ferguson edasıyla o kanal senin bu kanal benim dolaşıyor olurdu. Ama O, Mercedes'im dediği bisikletiyle Sakarya sokaklarında gezmeyi tercih etti. Hep mütevazi oldu, eserleri ön plandaydı o geride durmayı tercih etti. O yüzden kimseler bilmez adını. Gazetede resmini görse kimseler tanımaz.
Futbolcuların kumaşından anladığı için O'na terzi diyenler bile varmış. Bakalım haklılar mı:
1981 yılında Ekrem Hoca'ya denemesi için 9-10 yaşlarında ince uzun bir çocuk getirirler. Aynı maç içerisinde stoperde oynatır, liberoda oynatır, bekte santrforda derken kararını verir: "Bu çocuk dünyanın en büyük santrforu olacak". O çocuk Türkiye'nin en çok gol atan futbolcusu olur. UEFA kupasını da İtalya Kupası'nı da kazanır. Türkiye'deki rekorları alt üst eder.

Sadece tek bir şehirde, tek bir hocanın işini severek ve özen göstererek yapmasının Türk futboluna neler kazandırdığının en önemli örneğidir Ekrem Karaberber.