15.03.2008

Aykut'un Gizli Jübilesi

İstinasız her Fenerbahçelinin unutmak istediği bir maçtır 7-1 biten Sigma Olomouc maçı. Ama istinasız tüm Fenerbahçelinin unutamadığı goldür o "1" gol. Aykut'un attığı o müthiş vuruş ne kadar istense de silinmez hafızalardan.

O hakkında kitap yazılan ender sporculardan biri oldu.
 
O, attığı golle şampiyonluk ümitlerini tüketen rakip oyuncular adına üzüldüğünü söylediği için takımından kovulan bir futbolcuydu.


O, İstanbulspor'da teknik direktörlük yaparken elle atılan bir golle kazanmak istemezdik, rakibimizden özür diliyoruz diyebilen bir teknik direktör oldu.


Futbolculuk ve teknik direktörlük hayatı iç içeydi başlangıçta. Hiç beklemediği bir anda kendini kulübede buluvermişti.


İstanbulspor'da futbolculuk yaptığı dönemde teknik direktör istifa edince Adnan Sezgin'den kendisine oyuncu/teknik direktörlük teklifi gelir. O dönemde Aykut'un toplam gol sayısı 198. Aklında hep 200 golü geçmek varmış. Ama zaten sakatlıktan dolayı oynayamadığı için teklifi kabul eder. Teknik Direktörlük yaparken bir Trabzonspor maçı öncesinde takımda forvet sıkıntısı baş gösterir. Aykut'un forvete ihtiyacı vardır o gün. 2-1 devam eden maçın 46. dakikasında oyuna girer ve 3 gol atar. İstanbulspor Trabzonspor'u 5-1 yener, Aykut da 201 gole ulaşarak çok istediği 200 gol baraşını aşar.


Trabzonspor maçından 3 hafta sonra Galatsaray maçı vardır. Aykut Galatasaray'a en çok gol atan Fenerbahçeli futbolcu ünvanıyla Fenerbahçeliler için ayrı bir öneme sahiptir. Belli ki kendisi için de Galatasaray maçlarının yeri ayrıymış. 21 Mayıs 2000 tarihindeki Galatasaray-İstanbulspor maçının 56. dakikasında oyuna girer. Recep'in kendi kalesine attığı gol olmasa maçı 1-0 kazanacaklardı ama maç 1-1 biter. Bir ropörtajında Galatasaray maçında oyuna girerek kendi kendime gizli bir jübile yaptım der.


Gönül isterdi ki anlı şanlı bir jübile yapalım O'na. Gönül isterdi ki son kez tribünlere yumruğa çağıralım O'nu. Ama O yine yumruk şov yapmasın, elini kalbine götürsün ve alkışlasın...


İstanbulspor'da verdiği mücadeleyle yeni nesil için de "Aykut Kocaman" olmayı başarabildi belki ama O'nu izleyebilmek bambaşka bir şeydi. Bakın ekşi sözlükten "odinhan" rumuzlu bir yazar O'nunla ilgili bir anısını nasıl anlatmış:

"1988-1989 sezonunun ikinci yarısıydı... Babam Ankaragücü-Fenerbahçe maçına götürmüştü beni. Takım 19 Mayıs Stadı'nın girişine gelmiş, futbolcular teker teker otobüsten iniyorlardı. Schumacher, Rıdvan, Oğuz, Turan, Hasan...Ama ben O'nu bekliyordum. Sonunda otobüsün merdivenlerinde göründü. Aykuuut diye bağırdım birden kendimi tutamayarak... Geldi başımı okşadı. Yaşımı, kaçıncı sınıfa gittiğimi falan sordu. Dilimi yutmuş öyle bakakalmıştım. 12 yaşındaydım ve o ana kadar yaşadığım en büyük mutluluktu. O gün maç 1-1 bitmişti ama umrumda değildi. O adamın hep böyle kalmasını ve mutlu olmasını istedim."

14.03.2008

Hepimiz Tuncayız



Chelsea'ye Kısmetmiş


Şampiyonlar Ligi çeyrek final kuralardan önce bütün takımlar Fenerbahçe'yle eşleşmek istiyordu. Forumlarda Fenerbahçe istenen takım kategorisinde açık ara öndeydi. Ne diyelim, Chelsea'ye kısmetmiş.

Şimdi herkesin kafasında aynı soru var. Eler miyiz?

İki takımın forvetlerini alt alta yazalım:

Drogba, Shevchenko, Anelka
Kezman, Semih, İlhan Parlak

Sevilla'nın kanatlarından çok daha korkutucu forvet oyuncularına sahip olduklarını kabul etsek iyi olur. Ama nasıl Liverpool Şampiyonlar Ligi'nde Premier Lig'dekinden daha başarılıysa, Chelsea'de de tam tersi bir durum söz konusu. Hatta bu yıl ligde de işler istedikleri gibi gitmiyor.

Şampiyonlar Ligi'nde oynadıkları 8 maçta 12 gol atmış 2 gol yemişler.
12 golün 4'ü Drgoba'dan gelmiş.
Premier ligde lider Arsenal'in 5 puan gerisindeler.
Avrupa'da henüz kupa kaldırmadılar.
Fenerbahçe'ye elenirlerse Grant o gün işsiz kalır.
Abramovich Şampiyonlar Ligi şampiyonu olmayı kafasına takmış durumda.
Zor bir kura oldu. Ama hiçbir şey imkansız değildir.

Yarın gazetelerde Anelka Fenerbahçe'yi Chelsea'lilere ispiyonluyor, yok efendim Zico Chelsea'yi izlemeye gitmiyor haberleri görürseniz alıcılarınızın ayarıyla oynamayınız. O gördükleriniz gerçek! Bu arada Zico Chelsea'yi izlemek isterse İngiltere'ye kadar yorulmasın bizim eve gelebilir.

12.03.2008

3 Bombacı


Aceto 3 As, 3 Papaz'ı yazmış dün.

Ben de bu hafta için Bülent-Oğuz-Aykut üçlüsünü ayırmıştım.

Kanarya'nın 3 bombacısı olarak lanse edilmişler o günlerde.

O zamanlar Anelka'yı beğenmemek, Kezman'a burun kıvırmak literatürümüze girmemişti henüz.

Ne Anelka ne de Kezman Oğuz'un - Aykut'un yerini tutamaz o ayrı...

11.03.2008

Endüstriyel Futbol (3)


Henüz "müşteri" olmamış bir taraftar örneği...

Hafta sonu Fenerbahçe-Vestel Manisaspor maçındaydım.
Hemen önümde bir aile oturuyordu.

Tipik orta halli bir Türk ailesi...

Çocuklarındaki "anne" eseri formayı görünce hemen fotoğrafını çektim.

Forma belli ki pazardan alınmış, üzerine de evin annesi 39 sırt numarasını ve Anelka adını kalemle yazmış.

Müşteri olanlar, aşağıdaki formayı 40 YTL'ye alıyorlar. Tabii ki Anelka artık Fenerbahçe'de olmadığı için forması da ucuza satılıyor. Takımın yeni yıldızı Carlos'un forması ise 90 YTL'ye müşteri bekliyor.

Sivasspor Hala Orada


Sivasspor Fenerbahçe'den 4 gol yedi.
O günden beri hem futbolseverlerde hem medyada sanki Sivasspor şampiyonluk yarışından kopmuş gibi bir hava var.
Kimse eskisi gibi onlardan söz etmiyor.
Hesaplara onları dahil etmiyor.
Her hafta yarıştan kopmaları bekleniyor sanki.

Ama onlar liderin 1 puan gerisindeler.
Sadece küçük bir hatırlatma yapmak istedim.

10.03.2008

BFL 8. Hafta Sonuçları


Kadınlar Futbol Ligi 8. Hafta karşılaşmaları 8-9 Mart 2008 tarihinde oynanan karşılaşmalarla tamamlandı. Sonuçlar şöyle:


A Grubu

8 Mart 2008 13:30 Sakarya Güneşspor 0-1 Kartalspor

9 Mart 2008 12:30 Ümraniye Mevlana Lisesispor 1-2 Zeytinburnuspor


B Grubu

9 Mart 2008 13:30 Eskişehirspor Lisesi Spor 1-9 Marmara Üniversitesi Spor

9 Mart 2008 13:30 Kdz.Ereğilispor 1-0 Yalıspor




C Grubu
9 Mart 2008 13:00 Gazi Üniversitesispor 3-1 Trabzonzpor A.Ş.

9 Mart 2008 13:00 Soyaspor 0-8 Trabzon İdmanocağı


D Grubu

9 Mart 2008 11:00 Mersin Gençlerbirliği 2-1 Elit Çimenspor

9 Mart 2008 13:00 Adana İdmanyurduspor 8-0 Beden Eğitimi ve Spor Eğt.Mer.Spor


E Grubu

9 Mart 2008 11:00 Antalyaspor A.Ş. 1-15 Bucaspor

9 Mart 2008 11:00 Mersingücü Cengiz Topelspor 1-0 Konak Bel.

Deivid 2. Sırada


Her maç öncesinde futbolcuları yumruğa çağırmak artık bir ekoldür Türkiye'de. Taraftar için yumruğa çağırma sırası ise çok önemlidir. İlk çağırılan futbolcu taraftarın en sevdiği isimdir. Sıralama futbolcuların taraftarın gözündeki yerine göre belirlenir ve çok zor değişir.
2002-2003 sezonunun sonlarında sadece Rüştü bu şova layık görülürdü. Takımda bir tek O'nun canla başla mücadele ettiğini düşünen Fenerbahçe taraftarı bir yandan Rüştü'ye hakkını teslim ederken bir yandan diğer oyunculara olan kırgınlığını dile getirmiş olurdu.
Vestel Manisaspor maçı öncesi ise yumruk şov kısmında ilginç bir olay yaşandı. 1 numara her zamanki gibi Alex'ti fakat 2 numara Deivid'in yeriydi artık. Hatta kendi bile şaşırdı bu duruma.

Taraftarın geçen sezon sonu gönderilmediği için çok kızdığı Deivid bu sezon Şampiyonlar Ligi'ndeki performansıyla aynı taraftarlar tarafından Sezar'ın hakkı Sezar'a kategorisinden onore ediliyordu...