8.02.2008

Tigana'yı Anlamak


Tigana Beşiktaş'la şampiyon olamama sebebini açıklamış:

"Dış etkenler şampiyonluğu kaybetmemizde rol oynadı. Futbol takımı ile bir sorunumuz yoktu. Kulübün bütün güçleri bir araya gelemedi. Sinan Engin gibi insanlar şampiyon olmayalım diye her şeyi yaptı. Nedeni çok basit. Beşiktaş'ın dışında iş bulma kapasitesi olmayan bir insan. Kulübün dışında olduğu zaman kulüp için çok tehlikeli. Sinan Engin geri dönmek istiyordu."

Tek sebep bu olmayabilir. Yine de Sinan Engin'in payı yoktur diyebiliyor muyuz?

En güzel cevabı Beşiktaş taraftarı bu pankartla vermiş zaten.

7.02.2008

Endüstriyel Futbol (2)




Resmi görünce bu ne böyle demeyin. Yılını hatırlamıyorum -büyük ihtimal 90'ların başı- Hürriyet gazetesi vermiş bu bayrağı. O zamanlar insanlar bayraklarını kendi imkanlarıyla edinirlerdi. Ben de çocuğum tabi ancak böyle naylondan bayraklarım vardı.




Bu daha da komedi. Spor gazetesi vermiş.
Annem halime acımış olacak ki Parreira dönemindeki şampiyonluktan sonra bayrak dikmişti. Hem de 2 tane.

Busby's Babes



50 yıl önce Münih'te uçak kazası geçiren Manchester United'lı futbolcuların Old Trafford'daki yansımaları.

Yaş ortalamaları 24'tü. Teknik direktörleri Busby'nin altyapıdan keşfettiği gençlerdi. O'nlara Busby'nin bebekleri anlamına gelen "Busby's Babes" denirdi. 8'i kazada hayatını kaybetti. 2'si bir daha futbol oynayamadı.

6.02.2008

Manchester United'ın Felaket Günü


50 yıl önce bir çarşamba günü Manchester United için herşey bir anda değişmişti.

6 Şubat 1958'de soğuk ve karlı bir kış günü Manhester United'ı Avrupa Kupası çeyrek final maçı için İngiltere'den Yugoslavya'ya taşıyan çift pervaneli uçak 3. denemesinde kalkabilmişti. Kalkış gerçekleşmiş fakat Yugoslavya'ya ulaşamadan uçak Münih'te kaza yapmıştı. Kazada 21 kişi hayatını kaybetti, 7'si United'lı futbolcuydu. Bir futbolcu da kazadan 15 gün sonra hayatını kaybetti. Toplamda 44 yolcu ve mürettebattan 23'ü kurtulmayı başaramadı.

Kazadan kurtulan Sir Bobby Charlton geçen ayın başında United'ın eğitim programındaki bir konferansta o günü şöyle anlattı:
"O gece hava çok kötüydü. Pistte kar vardı ve o günlerde havalimanlarında şimdi sahip olduğumuz imkanlar yoktu. 3 defa kalkmayı denedik. Teknik bir problem olduğunu düşünüyorduk. Şimdi geriye dönüp baktığımda sorunun pistteki buzlanma olduğunu düşünüyorum."

"Uyandığımda uçağın birkaç metre uzağında hala koltuğumda oturuyordum ve kemerim bağlıydı. Hastaneye götürüldüğümü ve bana iğne yapıldığını hatırlıyorum. İğneden sonra ertesi güne kadar olanların hiçbirini hatırlamıyorum. İğnenin etkisi geçtiğinde Odamda bir delikanlı vardı, kırık dökük İngilizcesiyle bana gazeteden kaza haberini okudu. "

"Ben futbolcuların isimlerini delikanlıya tek tek sayıyordum. O da bana hayatta olup olmadıklarını söylüyordu. Gerçekten öldürücü bir durumdu".

O zamanki United takımı Sir Matt Busby yönetiminde, dünya futbolunda çığır açan bir takımdı. Busby diğer kulüplerden oyuncu almak yerine, kendini altyapıdaki gençleri yetiştirmeye adamıştı. Busby'nin bebekleri diye adlandırılan, yaş ortalaması 24 olan takım 1956'da ve 1957'de arka arkaya lig şampiyonluğunu kazandılar.

Kazada 7 United'lı oyuncu yaşama veda etti. Takımın yükselen yıldızlarından 21 yaşındaki Duncan Edwards ağır yaralıydı. Maalesef kurtarılamadı ve kazadan 15 gün sonra diğer yedi arkadaşının yanına gitti. Johnny Berry and Jackie Blanchflower uçaktan sağ olarak çıkabilmişlerdi fakat bir daha futbol onayamadılar.

Teknik direktör Busby 2 ay hastanede kaldıktan sonra sağlığına kavuştu. United ligin kalan kısmını rezerv takımla oynamış ve sadece bir maç kazanabilmişti. Lig kötü giderken F.A Cup'ta finale yükselmişler fakat finalde Bolton'a yenilmişlerdi. Böylesi bir trajedi yaşayan takım için gerçekten inanılmaz bir başarıydı.

Busby görevine döndüğünde,George Best, Denis Law gibi oyuncularla takımı yeniden yapılandırdı. Kazadan kurtulan Charlton and Bill Foulkes için, sadece 10 yıllık bir aradan sonra Avrupa Kupası'nı kazandılar.

Anma Töreni

Kazanın 50. yılında Manchester United Old Trafford'da 6 Şubat'ta kazanın olduğu saatte bir anma töreni düzenlendi.
United'ın bu pazar günü rakibi Manchester City ile maç öncesi bir anma töreni konusunda bir anlaşmaya varması bekleniyor.

Maç yaklaşılırken aylarca süren tartışmalar, şehrin mavi ve kırmızı yakasını bir araya getiren maçtan önce kısa bir sessizlik anı (saygı duruşu) yapılıp yapılmaması konusuna odaklanmıştı. Manchester United yöneticileri, Manchester City taraftarlarının bazı ahlak dışı tezahüratlarında bu olayı kullandıklarını bildiklerinden City yöneticileriyle bu konuyu bir karara bağlamak istediler. Bu tartışmalar sonucunda nasıl bir tören yapılacak bilinmez. Fakat kesin olan bir şey var o da United'lı futbolcuların pazar günü, 1958'deki United formasıyla sahaya çıkacakları.
Unutmayın, Old Trafford'da bu defa sadece ölen futbolcuların aileleri değil, o takımın hayatta kalan 5 oyuncusu da - Charlton, Foulkes, Harry Gregg, Kenny Morgans and Albert Scanlon- yer alacaklar.

Totti Aptal Sarışın mı?


Çocukluğunda tribünlerde maç izlerken de hep birgün o formayı giyeceğinin hayalini kurar. 16 yaşında Roma A Takımı'nda oynamaya başlar ve kariyeri boyunca sadece Roma forması giyer. Roma'ya tarihinin ilk şampiyonluğunu yaşatır. İki defa dünyanın en iyi futbolcusu ödülünü alır.
Ama O "aptal sarışın"lıktan bir türlü kurtulamaz.
Sebebi aşikar. Ne zaman mikrofonlara konuşsa hep kocaman bir çamı devirir.

Hemen bir örnek verelim. Muhabirin biri Totti'nin yanına yaklaşır ve "Carpe Diem" der. Totti'nin cevabı ise "Özür dilerim, İngilizce bilmiyorum" olur.

Bu diyaloglar artık dünyada ağızdan ağıza dolaşmak yerine " Tutte le Barzallette su Totti" (Totti Adına Fıkralar) adlı kitapta toplandı. Totti kendisiyle ilgili yapılan esprilerin kitap haline getirilmesine bırakın kızmayı tam tersine bu kitaptaki esprilerin derlenmesine katkıda bulunur.
Çabalar boşa gitmedi ve kitap şimdiye dek 430.000 adet sattı. Tabi Totti gelirleri cebe indirmek yerine Unicef'in Demokratik Kongo'daki evsiz çocuklar için yürütmekte olduğu projeye bağışlamayı tercih etti.

Unicef dış ilişkiler sorumlusu Donata Lodi hiç kimsenin Totti'nin kitaba böyle bir tepki vereceğini beklemediğini söylüyor. Bu durumun insanlar için büyük bir sürpriz olduğunu ve Totti'ye artık başka bir perspektiften bakmaya başladıklarını da eklemeyi ihmal etmiyor.

En çok gülünen röportajlarından birinde muhabir O'na "Amerika ve Irak arasındaki olası bir karşılaşmayla (ing. encounter) ilgili tahminin nedir?" diye sorar. Totti'nin cevabı " Bence ikisi de çok güzel devletler, iyi hazırlandılar. Fakat hepimizin bildiği gibi sadece biri Dünya Kupası'na hak kazanacak" olur. Anlayacağınız durum gerçekten vahim.

Totti'nin bu kitabın çıkmasına katkıda bulunması, bunu benimsemesi O'nun ne kadar olgun biri olduğunun da göstergesi. Sadece aptal bir sarışın olmadığını herkese kanıtladı ki böyle bir şeye ihtiyacı var mıydı bilemiyorum. Kitap sayesinde popülerliğini daha da arttırdı.

Bence bizde de Hakan Şükür böyle bir şey yapabilir. Aman diyelim, Hakan'a aptal sarışın muamelesi yapmak gibi bir niyetim yok. Fakat hakkında en çok espri üretilen, en çok konuşulan isim hala O iken, niye O da Totti'nin olgunluğuna erişemesin? Kendisiyle ilgili söylenenleri, esprileri bir kitapta toplasa güzel olmaz mı? Otobiyografiden çok daha ilgi çekici olmaz mı?

4.02.2008

Ön Libero vs Santrafor


Deniz, Kemal, Selçuk, Aurelio, Gürhan, hatta Appiah + Maldonado

Semih, Kezman, Deivid, Colin Kazım, İlhan Parlak.

Zico da herhalde böyle alt alta yazıp bakmıştır. Nereye adam alsak diye benden fazla düşünmüştür.

Galatasaray maçında Semih'in sakatlanmasıyla artık daha sık yazacak bu isimleri alt alta.

Gittikçe kasvetli bir havaya bürünecek bu yazı. Sevilla maçına 16 gün kaldı, bende panik başladı.

Maldonado yerine bir santrafor almak Fenerbahçe'yi daha güvende hissettirecekti.

Kadıköy Uğursuz Mu?


Dünya Kupası Eleme grupları "gündem" yoğunluğundan kaynadı gitti. Avrupa Şampiyonası, federasyon, transferler, yabancı sayısı, Galatasaray-Fenerbahçe maçı derken sıra bir türlü dünya kupasına gelmedi.

Biz görevimizi yapalım ve yazalım. Şimdi 5 maçımız var Türkiye'de. Saraçoğlu daha ne kadar uğursuz sıfatıyla bir milli maça sahne olamayacak onu merak ediyorum. Şu anda ülkemizdeki en iyi stad hangisi diye kime sorsak herkes Saraçoğlu'nda hem fikir olacaktır. Ama orada maç oynayamıyoruz. Neden? Uğursuz orası. Tam da televizyonlarda boy boy reklamını yapan bir federasyona yakışır bir sebep.
Gazetelerin birinde eleme maçlarını Kadıköy'de oynayacağımıza dair bir haber çıktı. Umarım doğrudur.

Fikstürü de verelim de tam olsun.

06.09.2008 Ermenistan - TÜRKIYE

10.09.2008 TÜRKIYE - Belçika

11.10.2008 TÜRKIYE - Bosna Hersek

15.10.2008 Estonya - TÜRKIYE

28.03.2009 Ispanya - TÜRKIYE

01.04.2009 TÜRKIYE - Ispanya

05.09.2009 TÜRKIYE - Estonya

09.09.2009 Bosna Hersek - TÜRKIYE

10.10.2009 Belçika - TÜRKIYE

14.10.2009 TÜRKIYE - Ermenistan