6.11.2008

İdman Sahası


Celtic'li oyuncular Manchester United maçına hazırlanırken...
Böyle bir yerde Sergen bile idmandan kaytarmazdı...
Onlardan da kimse kaytarmamış ki son anda Giggs'in golü olmasa United'ı deviriyorlardı...

İronik


Arsenal karşısındaki Fenerbahçe fena halde geçen yılki Fenerbahçe'ye benziyordu. Hadi abartmayalım, geçen yılın orta halli oynayan Fenerbahçe'sine diyelim. Oyunun boyu olması gereken uzunluğa gelmişti en sonunda. Orta sahadaki o büyük boşluk doldurulmuştu.

Maçtan önce Alex'in yokluğuna üzülenlerin sıkıntıları maçta geçmiştir sanırım. O'nun yokluğu belki de ilk defa iyi sonuç getirdi.

Takımın en iyisinin Volkan, en kötüsünün Carlos olması ise tuhaf bir ironiydi.
Volkan'ı uzun zamandır bu denli konsantre görememiştik. Galatasaray maçında da böyle oynayıp taraftara kendini affettirecek mi acaba? Yoksa ayakları yerden kesilmiş mi olacak?

4.11.2008

Kral Çıplak


20 yıl önce İngiltere'de milli formayı giyen siyahi oyuncular ölümle tehdit edilirdi.
1970'lerde bu oyuncular; beyazlar kadar iyi bir zekaya sahip olmadıkları gerekçesiyle oyun kurucu oynatılmazlardı. Fiziksel üstünlüklerinden dolayı kanatlar tam onlara göreydi.
Bugünlerde İngiltere'de siyah oyuncu oranı %20.
Siyahi antrenör oranını merak eden var mı? Alt ligler dahil olmak üzere teknik direktör ve antrenör oranı sadece %1.
Premier Lig tarihinin siyahi teknik direktörü bu sezon başında Blackburn Rovers'ın başına getirilen Paul Ince oldu. Yıl 2008...
Nedense bu tablo bana, günümüz iş hayatında erkeklerle kadınlar arasındaki iş dağılımını hatırlattı ya neyse.
Futbolu yönetenler bir yandan ırkçılığa karşı kulüplere ceza yağdırırken diğer taraftan bilerek veya bilmeyerek kendi elleriyle ayrımcılık yapmıyorlar mı? Ya da bu yıllardır bilinçaltına işlemiş değer yargılarının basit bir sonucu mu? İkinci şık daha mantıklı gibi gözüküyor.