2.10.2008

Değişim İstikrarı


Fenerbahçe'nin geçen yıl en çok eleştirdiğimiz yanı, Türkiye'de kendi ispatlamak isteyen yerli oyuncuları transfer etmemesiydi. Türkiye liginde alınan sonuçların taraftarı tatmin etmemesini buna bağlıyorduk. Avrupa'da her şey yolundaydı. Kendine Avrupa piyasasında yer edinmeye çalışan bir teknik direktör ve Avrupa'ya transfer olmak ya da kendilerini tekrar kanıtlamak isteyen oyunculardan kurulu bir takım vardı. Şampiyonlar Ligi'nde beklentiler fazlasıyla gerçeğe dönüşmüş çeyrek final oynanmıştı.

Süper Lig şampiyonluğunun son haftalarda kaybedilmesi miydi Aziz Yıldırım'ı bu kadar kızdıran bilemiyorum. Her şey bir anda değişiverdi. Yıllardır milli takım çalıştıran, hedefleri olmayan bir teknik direktör, Josico gibi futbolunun son dönemlerini yaşayan transferler...

Ya da Emre gibi Avrupa'da olmamış, Türkiye'de doygunluk noktasına ulaşmış bir oyuncu...
Olmayacağı çok belli.
Olması için ekstra bir şeyler gerekli.

1.10.2008

Sistemin Çöküşü


Amerika'nın ekonomi sistemi çökmüş, harıl harıl çözüm arıyorlar. Hepimizin gözü, kulağı, mouse'u gelecek çözümden ümit bekliyor. Aynı gün gördük ki, hayatımızın en önemli değişkenlerinden bir diğeri Fenerbahçe'nin de sistemi benzer bir çöküş içerisinde.

Aragones, geçen yıl Zico'nun oynattığı sistemle devam etmeye çalışıyor. Ligde, şampiyonlar liginde aldığı sonuçları malum. 2 yıldır süregelen sistem üçüncü yıla varamıyor. Ama O ısrarla devam ediyor. Zico'nun ilk yılını hatırlayın, O da kötü bir başlangıç yapmıştı. Yanlış hatırlamıyorsan 5-6 hafta sonra sistemini değiştirmiş, takım keyif vermeye başlamıştı. Şimdi sıra Aragones'te. Böyle devam edemez, Kazım çıkar Burak'ı koy, Emre'yi çıkar Uğur'u al.
Ve farkına varmanın zamanı geldi, artık Aurelio yok.