18.11.2011

Kahramanim Olur Musun?


Hem genc, hem guzel, hem de bu gece olsun istiyoruz… Ya genc, olmuyor, ya guzel olmuyor. Genc ve guzelini buluyoruz bu defa bu gece olmaz yarini bekle deyince poposuna tekmeyi vuruyoruz.

Dunyanin obur ucuna goc etmeden once bir Amerikan firmasinda calismistim. Sirketin Turkiye subesi, acildigi gunden itibaren Amerikalilarin akinina ugramisti. Amaclari bize surekli iyilestirme yontemlerini, sistemli calismanin kazandiracaklarini ogretmekti. Bizi iyi analiz etmis olmalilar ki ilk oturumun baslangic cumleleri tam da Turkiye gercegiydi: “Sistemsizlik kahramanlar yaratir. Bizim burada amacimiz kisiler degisse de yillar boyu ayni kalitede is cikarabilecek bir sistem yaratmaktir. Baslangicta zaman kaybi olacak, isler gecikecek. Biz bunun farkindayiz ve maliyetini goze aliyoruz. Biliyoruz ki bu maliyet bize yillar boyu surecek bir basari getirecek”

Oysa ki biz kahramanlarin ulkesiyiz.
Bitmeyen 10 numara arayislarimiz bu yuzden.
En sevdigimiz futbolcularin Hagi, Alex olmasi…
Sistem oyuncularina ‘duz oyuncu’ diye burun kivirisimiz…
Altyapinin umrumuzda olmamasi ama A takima en pahali transferleri yapmamiz...

Abdullah Avci Genc Milli takimla Avrupa Sampiyonu olduktan sonra O’nu terfi ettirmedik. Galatasaray PAF takimina gonderdik.
Bu tercihin uzerinden 6 yil gecmis. Madem Abdullah Avci bizim potansiyel A Milli Takim teknik direktorlerimiz arasindaydi, Fatih Terim’in yardimciligina getirilebilirdi. Fatih Terim’in devri bitince yerine O gelirdi. Sifirdan baslamak zorunda kalmazdik.

Olmazdi… Bizi hemen basariya ulastiracak dunyaca unlu birine ihtiyacimiz vardi. Beklemeye tahammuluz yoktu. Turk milli takimi icin 2012’ye gidememek kabul edilebilir bir sey degildi Bu mantikla 1928-2011 arasini kaybettik biz…

Cunku hemen o an olsun istiyoruz. Hem genc, hem guzel, hem de bu gece olsun istiyoruz… Ya genc, olmuyor, ya guzel olmuyor. Genc ve guzelini buluyoruz bu defa bu gece olmaz yarini bekle deyince poposuna tekmeyi vuruyoruz. Halbuki bir gece daha beklemeye tahammulumuz olsa… Yok…

16.11.2011

Nice Yeni Baslangiclara

1989 yilinda bugun. Turkiye Sovyetler Birligi dunya kupasi grup eleme macinin oldugu gun. Nasil buyuk bir heyecanla mac saatini beklemistim… Eger yenersek Italya 90’a gidecektik. Ah o kaybettigimiz Izlanda maci olmasa… Hep boyle oluyordu kolay maclari kaybediyor, zor olanlari kazaniyorduk. Sovyetler Birligi zorun da otesinde bir rakipti. Yenmemiz imkansiz gibi bir seydi ama ben yine de umitliydim.

O gun aslinda sadece bir mac gunu degildi. Annemin dogum gunuydu. Ama mac annemin dogum gununden cok daha onemliydi benim icin. Nasil olsa her yil annemin dogum gunuydu. Boyle onemli bir mac her yil olmuyordu. Kutlamamistim annemin dogum gununu. Maca odaklanmistim. Yillar sonra o gunu hatirladigimda acaba uzulmus mudur diye soruyorum kendi kendime? Cocukluguma mi vermistir acaba? Ya ici burkulduyda? Tamir edebilmis miyimdir acaba 22 yilda? Aradan gecen onca yil benim hayattaki en buyuk tutkumu degistiremedi. Ama beni degistirdi…


Yillar sonra bugun… Yine bir milli mac var. Yine imkansizin pesindeyiz. Ve yine annemin dogum gunu. Saati sabahin 2’sine kurdum. Bu defa mac izlemek icin degil annemin dogum gunu kutlamasina internetten de olsa katilabilmek icin. Annemin yaninda olup O’na sikica sarilabilmeyi o kadar isterdim ki… Aslinda O’nu cok ozledigimi, uzakta gecen hayatin ne kadar zor oldugunu soylemek isterdim. Ama sustum. Turkiye’ye gitmeme cok az kaldi gibi bir seyler dedim. Bogazim dugumlendi. Gozume bir sey kacti...


Mac mi? Macla ilgili en guzel yorumu gecenlerde Bilgin Gokberk yapti. Surekli sifirdan basladigimiz icin sifirdan fazla uzaklasmiyoruz.