22.02.2008

Giggs 100. Maçına Çıktı


Manchester United'lı, 8 futbolcu avrupa kupalarında 100 maç oynama şerefine erişti.

Bu şerefe erişen son oyuncu çarşamba akşamı Lyon karşısında oynayan Ryan Giggs'di.

Lyon maçı öncesinde İngiliz gazeteciler ile Alex Ferguson arasında da bu konu konuşulmuş doğal olarak. Gazeteciler Ferguson'un hafızasını test etmek için Giggs'in ilk Avrupa Kupası maçını hatırlayıp hatırlamadığını sormuşlar. Sir bir an duraklamış, kaşlarını çatmış ve "1993'te Honved'e karşı oynamıştı ve 3-2 kazanmıştık" cevabını yapıştırmış. Giggs bile yaşlandı da Ferguson hala yaşlanmadı:)

Giggs'in Bobby Charlton'a ait olan Manchester United'da en çok forma giyen oyuncu rekorunu egale etmesine 14 maç kaldı.
Ferguson, Giggs'in her maçta oynamayacağını sadece önemli maçlarda oynayacağını söylüyor. Ve Charlton'ın rekorunu, Şampiyonlar Ligi final maçında kırmasını umduğunu da ekliyor...

21.02.2008

Rıdvan Dilmen Farkı


Haftasonu Rıdvan Dilmen'in Sevilla maçı hakkındaki yorumu:

Adamlar çok gol atıp çok da gol yiyebiliyorlar. Ama kanatları mükemmel kullanıyorlar. Özellikle kenarlardan atılan toplar alışıldığı gibi yüksek toplar olmuyor genelde. Defans için çok zor olan, bel hizasına kesiyorlar. Bu toplar defans oyuncuları için cok tehlikelidir. Kendi kalemize gol bile atabiliriz. Dikkat etmek lazım.

Bize de bu yorumun önünde saygıyla eğilmek düşer.

Sevilla'yı Yenmek


Çok güzel tribün şovları vardı dün maçtan önce.
Nedense bugün hiçbir gazetede tribün fotoğrafları yayınlanmamış. Kendi imkanlarımla edindiğim bu fotoğrafı blog'a koyabildim.

Bakın ben şu sıfırın hizasında en arkadayım. Elinde sarı karton olan benim :)

Konuya dönelim. Şampiyonlar liginde ilk defa 2. tura çıkan Fenerbahçe, tarihinde ilk defa bir İspanyol takımını yendi.

Sevilla'nın kanatları iyi de Fenerbahçe'nin ki kötü mü?

Gökhan ve Uğur güzel bir maç çıkardılar.
Kezman eski günlerine geri mi dönüyor yoksa?
Semih her zamanki gibi oynadığı sürece golünü atıyor.
Edu da öyle...

Volkan - Edu arasındaki anlaşamama problemini Samet çözer arkadaş. Birine Türkçe birine Portekizce dersi versin. Sahada alışkanlıktan herkes Portekizce konuşuyor sanırım.

Carlos'un sakatlığı turu etkiler mi bilinmez. İspanya'da oynayamazsa buna en çok Navas sevinir. Belki bir de Vederson.

Bu arada duymayan kaldıysa, Colin Kazım kocaman bir balonmuş.

20.02.2008

Sevilla Maçı


İçimden geldi...
Başka sebebi yok...
Bir nevi "BAĞARMIYORUUMMMM!!!" diye bağırma psikolojisi...

19.02.2008

Kosova Milli Takımı


İlk milli maçını 1993'te oynayan Kosova Milli Takımı, resmi maç oynayabilmek için tam 14 yıl bekledi.

Bu bekleyişte Kosova doğumlu oyunculardan Arnavtuluk, Finlandiya ve İsviçre milli takımlarında oynayanlar oldu.

Artık Kosova Milli Takımı uluslararası turnuvalara katılacağına göre bu oyuncular da kendi ülkelerinin takımında oynamak isteyecektir.

FIFA Kosova milli takımı için bir istisna gerçekleştirecek mi?

Futbolu Öldüremediler


Yeni bir bayrak, yeni kazanılmış bir özgürlük özgürlük ve yeni umutlar var artık Kosova'da.
Gizlice kurulan Kosova Ligi'nden, futbol oynadıkları öldürülen sporculardan bugünlere uzanan hüzünlü bir öyküydü Kosovalılar'ın yaşadıkları...

1989 yılı. FC Priştina-Proleter Zrenjanin'in oynadığı bir maçın ardından yaşananlar, Kosova futbolu ve Kosovalı futbolcular için herşey sonu olacaktı. Maç bitmiş Sırp polisi sahaya girmişti. Öldüresiye dövülen, bacakları kırılan furbolcuların futbol topunun peşini bırakmayacapını hesaba katmamıştı Sırplar. Bırakın futbol oynamayı Kosovalılar tribünlere dahi alınmadılar. Sırp sporcuların öldürdüğü yüzlerce Kosovalı futbolcu tarihteki lekelerden yalnızca biriydi.


Ama Onlar yılmadılar, Arnavut damarı yine iş başındaydı. Ne yaptılar ettiler, forma, top, krampon buldular. Gizliden gizliye Kosova Ligi'ni kurdular. Lig fikstürünün, maç saatlerinin son ana kadar gizli tutulduğu bir ligdi bu. En ıssız yer saha olarak seçiliyor, ne olursa olsun futboldan vazgeçilmiyordu. Tüm bu şartlarda dahi 10 bin seyirci evlerin damlarından, ağaçların üstünden, tepelerden futbol seyretmek için belki de hayatlarını tehliye atmaktan çekinmiyorlardı.

Sırplar yüzbinlerce Kosovalı'yı öldürmeyi başarmışlardı. Ama dünyanın her yerinde olduğu gibi Kosova'da da futbolu öldürmeye kimsenin gücü yetmedi.

18.02.2008

Topsuz Oyun


Sırf Lig TV izleyebilmek için Digiturk'e ayda 56,8 lira ödüyorum. Yılda 681,6 lira ediyor. Hayatımdaki tek hobim için bu parayı gözden çıkarttım. Ama ben verdiğim paranın karşılığını almak istiyorum.

Digiturk'te düzgün bir spor programı yok. Önceleri Altan Tanrıkulu, Mehmet Demirkol çok güzel pazartesi programları yapardı. Bu sezon Trabzonspor'a gidene kadar Ersun Yanal pazartesi günleri Lig Tv izlettirdi.

Bunun dışında sadece maç için Lig TV'yi açar oldum. Ercan Taner'in NTV'ye transferiyle maçların heyecanı da azaldı.

Bu kadar para verdiğim bir kanalda pazar akşamı seyredecek bir program bulamıyorum. Maraton'da futbol dışında herşey konuşuluyor. Bir futbolsever olarak pazar günleri Stadyumu, pazartesi günleri Futbol Kulübü izliyorum ben. Verdiğim paranın karşılığını alamıyorum!

Bu da tamam, diyelim sadece maçlarla idare edeceğiz. Bu defa da topsuz bir maç izlettirdiler bize. Hakem, federasyon, digiturk birlik oldular ve koskoca bir maçı izlenemez hale getirdiler.

Ben de ne yaptım, Manchester United-Arsenal maçını tercih ettim. 4 gol ve Rooney + Nani şovu izledim. Hem de daha güzel bir stadda daha iyi futbolcular gördüm.